2,4 Trilyon Dolarlık Ek Yük Yolda
ABD’nin 2024 yılı itibarıyla 6 trilyon doları aşan bütçe açığına rağmen, yasa tasarısı 10 yıl içinde federal geliri yaklaşık 3,7 trilyon dolar azaltmayı, buna karşın yalnızca 1,25 trilyon dolarlık harcama kesintisi yapmayı öngörüyor. Bu da mevcut borca net 2,4 trilyon dolarlık yeni bir yük anlamına geliyor. Faiz giderleri ve diğer kalemler dahil edildiğinde toplam maliyetin 3 ila 5 trilyon dolar arasında olabileceği tahmin ediliyor.
Ekonomiye Destek mi, Krize Zemin mi?
Yasa tasarısı; 2017’de yürürlüğe giren vergi indirimlerinin süresini uzatıyor, yeşil enerji teşviklerini iptal ediyor ve sosyal yardımlara erişimi zorlaştırıyor. Cumhuriyetçi politikaların bu “karma paketi”, aynı zamanda borçlanma limitini 5 trilyon dolar yükseltmeyi planlıyor.
Destekçileri, vergi kesintilerinin büyümeyi teşvik ederek kendini finanse edeceğini savunuyor. Ancak geçmiş veriler, bu tür beklentilerin büyük ölçüde gerçekleşmediğini ortaya koyuyor. Örneğin, 2017'deki benzer bir düzenleme 10 yıl içinde açığı 1,9 trilyon dolar artırmıştı.
“Borç Sarmalı Göz Ardı Ediliyor”
Kongre Bütçe Ofisi ve Sorumlu Federal Bütçe Komitesi gibi partiler üstü kuruluşlar, yasanın yaratacağı yükün sürdürülemez olduğunu belirtiyor. Ünlü yatırımcı Ray Dalio’nun borç krizlerine dair analizinde vurguladığı gibi, “devalüasyonlar genellikle ani ve sert olur” — bu bağlamda ABD’nin de tehlikeli bir patikaya yöneldiği yorumları yapılıyor.
Wisconsin Senatörü Ron Johnson, bu krizi şu sözlerle özetliyor:
“Alev alev yanan ormanı görmezden gelip çalı çırpı tartışıyoruz.”
Borçlanmanın önlenemez yükselişi, faiz oranlarının yüksek seyretmesi ve siyasi belirsizliklerle birlikte ABD, ciddi bir mali tıkanmaya doğru ilerliyor olabilir.